Tüp mide ameliyatı, obezite uygunluk kriterleri değerlendirildiğinde vücut kitle indeksi 35 ve üzeri hastalara uygulanabilen bir obezite cerrahisi yöntemidir.
Tüp mide ameliyatı vücutta 4 ya da 5 tane en büyüğü 4,5 cm’lik kesilerle yapılan laparoskopik (kapalı yöntem) ile yapılan bir ameliyattır.
Tüp mide ameliyatına mide ile dalak arasındaki bağlantılar kesilerek başlanır. Kesim esnasında her kestiğimiz her kısım arasında kanama olmakta ve bunlar ameliyat sonrası durdurulmaktadır. Bu kanamaların ameliyattan sonra tekrar başlama ihtimali %1’den az olsa da %0 değildir. Gerekirse bir ameliyat daha yapılarak kanama durdurulabilir.
İkinci aşama mide ile ince bağırsağın (on iki parmak bağırsağı) birleştiği yerden geriye doğru 2-4 cm arası bir mesafe sayılarak mide muz şekline getirilir.
Mide muz şekline getirildikten sonra yeni midede bir kaçak olup olmadığına mutlaka bakılması gerekmektedir. Mide muz şeklinde getirildikten sonra mide karın dışına alınır kaçak olup olmadığı kontrol edilir ve ameliyat sonlandırılır.
Ameliyat anında kaçak görülmemiş olsa da ameliyat sonrasında kaçak olma ihtimali %1’den daha az olsa bile her zaman bu riskimiz vardır. Ameliyattan sonra tekrar ameliyat olmamızı ya da stent takılmasını gerektirecek bir takım ek tedaviler gerekebilir.
Tüp mide ameliyatı ile istediğiniz vücuda ulaşmak artık hayal değil.
Tüp mide ameliyatı ile nasıl kilo verilir ? Diğer adı ile mide küçültme ameliyatı olarak bilinen bu uygulamada kilo kaybı iki mekanizma ile gerçekleşmektedir. Birinci mekanizma; mide hacmi küçülüp yaklaşık 150 ml’lik bit tüp haline geldiğinden az miktarda gıda alındığında mide hacmi dolmaktadır. Yani ilk kilo kaybı mekanizması mekanik süreçlerle yaşanmaktadır. Küçülen mide ile birlikte alınan gıda miktarı, buna bağlı olarak da alınan kalori azalmaktadır. Kilo vermede önemsenen ikinci mekanizma ise açlık hormonu olan Ghrelin’i üreten mide dokusu çıkarıldığından açlık hissinin daha az oluşmasıdır.
Tüp mide ameliyatının avantajları nelerdir?
Mide küçültme ameliyatının, obezite ameliyatları açısından iki temel artısı (avantajlı tarafı) bulunmaktadır.
• Bu uygulamada, mide volümü (hacmi) azaldığından tokluk hissi erken oluşmaktadır.
• Uygulamada mide kesitinin büyük bir bölümü alındığında, açlık hissinin oluşmasını sağlayan ghrelin adlı madde daha az ya da eser miktarda salgılanacağı için, ameliyat sonrası bireylerde açlık hissi oluşumu çok büyük ölçüde azalmaktadır.